Kudüs Anıları


Kudüs Anısı - 1


Bismillah..
İlk defa lise yıllarımda Gazze’ye top atışlarını gösteren bir haberle adını duymuştum. 
Okulda tarih ya da din kültürü derslerinde de adına rastlamamıştım. Osmanlı Devleti’ni biraz öğrenebilseydim muhakkak sana ulaşan bir izim olurdu... 
Annem ve babama da unutturulmuştu adın. 
Onlar da sadece Mekke ve Medine derlerdi ve oralara gitme hayalleri olurdu.
Senin yanına gelinebildiğini bile çok zaman sonra öğrendim.
O yüzden, sen benim hep geç kalınmışlığım olacaksın. 
İliklerime kadar işlenen cahilliğim; 
her Filistinli göz altına alındığında, evinden zorla çıkarıldığında, kapında sana ulaşmak için çırpındığında, şehit edildiğinde, 1 düşmana 1000 değer gördüğünde yüzüme çarpılmış olacak.
Allah sana gelen yolları bana çizdiğinde halim hep İsmet Özel’in Münacaat’ında geçen;  

Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana Yarabbi
Taşınacak suyu göster, kırılacak odunu
Kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
Bileyim hangi suyun sakasıyım ya Rabbelalemin
Tütmesi gereken ocak nerede?

Mısraları gibi hangi yolun bana uyduğunu bilmeden yürüyordum gayesizce.
Ben senin yanına gelince Allah’a yeniden iman ettim. 
Yeniden yaşamakla ilgili niyetlerimi temizledim. Artık her adımımda adın geçiyor senin. 
Senin bahçendeki bir zeytin dalı kadar bile kıymeti yok boşa geçmiş ömrümün. 
Dilerim Allah geri kalan ömrümü senin uzağına düşmüş ya da bir Filistinli çocuğun avucunda sıkıca tuttuğu bilinmez bir taş kadar kıymetli saysın. 
Belki o zaman affım mümkün olur.
Ben hiç buralı olamadım seni bırakıp geldiğimden beri. 
Benim avuntum aramızdaki mesafe... Ya senin kapına gelip dönen müslümanlar ne yapsın? 
Seni görüp sana ulaşamamak derdi nasıl tarif edilir bilmiyorum.
Yaşamadım ki hiç... Bilmiyorum ki hiç…
Benim cahilliğimin, imanımdaki eksikliğin diyetini Allah bana sensiz kalmakla ödetiyormuş. 
Senin bereketinin tadına varamamakla... 
İnan o kadar cahilim ki bu cezayı bile yeni yeni idrak edebiliyorum.
Ama artık bildiğim bir şey varsa o da;
benim taşınacak suyum da, kırılacak odunum da ve tütmesi gereken ocağım da sensin.
Senin halini gören, yamacında toplaşmış bir avuç Filistinliyi gören iflah olmaz derlerdi. 
İşlediğim günahların, boşa geçen vaktin nelere mal olduğunu gördü bu gözler. 
Artık iflah olmaz bu yürek!
Ama son nefese kadar senin derdinle yaşayıp, senin derdinle müslüman kardeşlerimi dertlendireceğim!
İnsanı derdi ve davası adam eder.
Ben adam olacaksam yine senin sayende olacak!

Beni adam et Ey yetim Beytülmakdis!

Yazan: #dibâce




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mahmûd Sâmi Ramazanoğlu (K.S.)

Boykot'a nereden başlasak?

Bir Kitap: Dokuz Yüz Katlı İnsan