Ayna




1.BÖLÜM
Uzunca bir aradan sonra ilk defa erken kalkmıştı. Koskoca bir tatil bitmişti sonunda. Tatil ‘boş vakit’ demektir, diye duymuştu tesadüfen dinlediği bir radyo programında. İşte o da tam anlamıyla ‘boş’ geçirmişti tatilini.
Müslümanın boşa geçirilecek vakti var mıydı?
Bu soruyu hiç düşünmemişti ki. Oldu ya biri sorarsa cevaplar hemen hazırdı zaten:
Bütün sene çok yorulmuştu, dinlenmeliydi değil mi? Ne yapmıştı kim bilir aylarca boş boş işlerle vakit geçirmesine neden olacak!
                                           
Twitter’da görmüştü bu ayeti. Belki birçok da hadis görmüştü boşa geçen vakitle ilgili. Aslında görmemesi de pek mümkün sayılmazdı. Tüm sosyal medya ağlarında birer ikişer hesabı vardı. İslami paylaşım yapan sayfaları da özenle takip ediyordu.
Nasıl bir takipti onunkisi?

Herkesinki gibi bir takipti işte.
 
Okuyup anlamaya bile çalışmamak, belki biraz anlayıp hemen paylaşmak ve sonrasında unutmak. Hadi hatırlama eylemini de gerçekleştirdi diyelim. Ama hayatında bir yer edinmeyen paylaşımlar işte.
E şimdi karşıma alıp ona bunlardan bahsetsem aklına ne gelecekti?
Çok biliyorsun, sen kendine bak?
Ben çevremdeki Müslümanlardan farklı bir şey yapmıyorum. ABARTIYORSUN.
Abartıyoruz tabi.
Gerçekten abartıyoruz insanlar olarak. İslamı anlayıp yaşamaya çalışmayı bırakmışız hep beraber. Onu kendimize uydurmaya çalışıyoruz. 
Estağfirullah el-Azim
Nasıl bir tatil geçirmişti o?
Herkes gibi.
Çoğunluğun yaptığı gibi
Kalbi-temiz(!) insanların yaptığı gibi.
Peki, herkes yaptı diye doğru mu olacaktı her şey?
Hayır, belki doğru olmayacaktı ama KABUL görecekti. Dışlanmayacaktı insanlar tarafından. Onlar gibi olacaktı ki yalnız kalmasın.
Bu dünyada tepki almasa yeterdi ona.

Zehra Kaplan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mahmûd Sâmi Ramazanoğlu (K.S.)

Boykot'a nereden başlasak?

Bir Kitap: Dokuz Yüz Katlı İnsan