Ey Talip! Yolda Daim Olalım…. (2)

Bu yazıyı, bir kutlu yolculuğun arifesinde yazıyorum. Geçen hafta Dücane ile yola düşmüştük; o yolculuğun daha başlangıcında başka bir yol hali nasip oldu. Arayışın, kendini bulmanın ve dahi hasretin farkına varıp vuslata ermenin adresi: Umre. Hem de “yalnız”. İlk kez yalnız yol alacak olmanın ayrı bir heyecanı var yüreğimde. Ben tam böyle duygular içindeyken kitabın ikinci bölümü de derde deva, ruha şifa niyetine “yalnızlık” ve “tek başınalık” kavramlarını ele alıyor. Kitabın ilk bölümüyle genel olarak neden “yolcu” ve “talip” olmak gerektiğini aktarmıştı Cündioğlu. İkinci bölümde ise “nasıl talip olunur” ve “nasıl yol alınır”ı anlatıyor. “Yalnızlık kişinin kendisiyle buluşması… kendisiyle tanışması…kendisini tanıması…Demem o ki yalnızlık kişinin sürülere karşı kendini koruması, onlardan kaçması değil, bilakis sürülerin içine atılmışken, tam da sürülerin içindeyken kendini fark ...